Yataş Bedding işbirliği ve sponsorluğu ile gerçekleştirdiğimiz bu projemizde, deprem bölgesi öncelikli olmak üzere tüm Türkiye’deki hastanelere ihtiyaç dahilinde “Anne Bebek Uyum Odaları”nın yenileme ve yeniden inşaasını gerçekleştiriyoruz. 

El Bebek Gül Bebek Derneği olarak, yaptığımız anket sonuçlarına göre, 24-25 hafta arası doğum yapan bir anne, bebeğine ilk kez dokunmak için 2 ay veya daha uzun süre beklemek zorunda kalıyor. Bunun sebebi erken doğan ve prematüre olarak tanımlanan bebeklerin daha iyi bir bakım için yeni doğan yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınmaları. 

Türkiye’deki anne- babaların yüzde 86’sı, prematüre doğarak yoğun bakımda tedavi altına alınan bebeklerini istedikleri zaman göremezken, annelerin yüzde 13’ü bebeklerini her ziyarette 10 dakikadan daha az görebiliyor. Ankete göre prematüre annelerinin yüzde 39’una bebeklerini haftada ancak 3 gün ziyaret etme izni veriliyor. 

Annelerin yüzde 18’den fazlası bebeklerine hiç dokunamadıklarını veya tüm yoğun bakım süresince ancak 1 veya 2 defa dokunabildiklerini belirtiyor.

Ziyaret sıklığı bebeğin doğum haftası arttıkça yükselirken, ziyaret süresi değişmiyor. Örneğin, bebekleri 32-33 hafta arası doğan annelerin yüzde 93’ü bebeklerini her gün ziyaret ederken, 24-25 haftalık doğanların ancak yüzde 63’ü her gün ziyaret edebiliyor. Bunun nedeni 32-33 haftalık bebeklerin annelerini emmeye daha kısa sürede başlamaları ve annelerin ziyaretine emzirme dolayısı ile daha fazla izin verilmesi olarak açıklanıyor.

Oysaki Kanguru Bakımı’na dahil edilen ebeveynleri ile bebekleri arasında duygusal bağ oluşturduğu, anne sütünü arttırdığı ve bebeğin oksijenlenmesinin, kalp atışlarının ve kilo almasının düzene girdiğine dair bilimsel olarak etkinliğinin de kanıtlandığı bilinse de; günümüzde ancak ünitelerin yarısında kanguru bakımı yapılabilmektedir. 

Türkiye’de her yıl 150 binden fazla bebek erken doğarken, aileleri de zorlu bir yoğun bakım süreci bekliyor. Prematüre bebekler yoğun bakım dönemiyle yaşama tutunurken, anne-babalar için oldukça travmatik olan bu deneyim bebeklerin kısıtlı imkanlarla ziyaret edilmesiyle daha da zorlu bir sürece dönüşmekte.

Peki biz dernek olarak neyi savunuyoruz: Sıfır Ayrılık politikası !

Anne-baba ve bebeğin mümkün olan en erken zamanda, en sık ve uzun süreli şekilde birbirleriyle temas halinde olmalarını, başka bir deyişle “aile merkezli nöro-gelişimsel yoğun bakım” prensibini istiyoruz. Bebeğin kaldığı üniteye bağlı olarak değil, tüm Türkiye’de aynı standartların uygulanması en büyük dileklerimizden…

Bu konudaki eksiklerin, zorlukların ve engellerin farkında olan derneğimiz “Annem Yanımda” projesi ile, anneler ve bebeklerini bir araya getirmek için çabalarını sürdürüyor. Anneleri bebeği yoğun bakım ünitesindeyken konaklayabilmesi ve böylece mümkün olan her an bebeğiyle bir araya gelebilmesi için odalar yapıyor, kanguru bakımını mümkün kılmak için yoğun bakımlara koltuklar gönderiyoruz.

Zaman zaman sosyal medya tarafında yaptığımız anketlerle; doğum yaptıkları hastanelerde anne&bebek uyum odası olup olmadığını, varsa imkanlarının yeterli olup olmadığını soruyoruz, deneyimlerini alarak, bu sürecin nasıl iyileştirilir olduğunu baz alarak ihtiyaçları belirliyoruz.

Hastanelerin yönetimi ile birlikte başta yeni doğan yoğun bakım doktorları ve hemşireleri ile bu odalar için görüşmeler yapıyoruz. 

Bu odalar sayesinde annelerin bebeklerine süt sağıp getirme kısmından, bebeğinin bakım verme kısmına kadar daha iyi adapte oldukları, moral olarak kendilerini daha iyi hissettiklerini, kendilerini daha güvende hissettiklerini görüyor, duyuyoruz.

Yataş Bedding işbirliği ve sponsorluğu ile gerçekleştirdiğimiz bu projemizde, deprem bölgesi öncelikli olmak üzere tüm Türkiye’deki hastanelere ihtiyaç dahilinde yenileme ve yeniden yapmak amacıyla işbirlikçilerimizi artırarak daha fazla anneye ve bebeye dokunmak istiyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir